Haber

Akbelen’de Deniz Gümüşel’e Verilen “Milas’a Giriş Yasağı”na İtiraz Dilekçesinden: “Bir İsyancı, Toplantı ve Gösteriler…

HABER: EMRE SERCAN IKE – Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU

Akbelen’de ağaçların kesilmesine direnirken gözaltına alınan ve adli kontrol kararıyla serbest bırakılan çevreci Deniz Gümüşel, “Milas sınırlarına girilmemesi” kararına itiraz etti. 11 gün boyunca çevrecilerin ve köylülerin yaşadıklarının sıralandığı itiraz dilekçesinde; “Bütün bu süreçte (Milas Ören karayolunun trafiğe kapatılarak yapılan protestolar dahil) 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırı tek bir işlem yapılmadı, tek bir isyancı bu suçtan soruşturulmadı ve 2911 ihlali iddiasıyla ilgili herhangi bir soruşturma yapılmadı. Bu itibarla direniş alanında gerçekleştirilen eylem ve faaliyetlerin barışçıl yöntemlerle yürütüldüğü açık olup, kolluk kuvvetleri ve Milas Cumhuriyet Başsavcılığının bunları kabul ettiği açıktır. hakların hukuka uygun olarak kullanılması kapsamındadır.Yasaya aykırı bir durum olmadığına göre kolluk kuvvetleri neden onlarca kez bu faaliyetlere müdahale etmektedir?

Doğa aktivisti, çevre mühendisi Deniz Gümüşel; Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı’nda YK Enerji’nin kömür işletme alanını genişletmek için ağaçların kesilmesine karşı İkizköy halkının düzenlediği doğa nöbetinin dördüncü gününde gözaltına alındı. Gümüşel hakkında Milas Sulh Ceza Hakimliği; Yurt dışına çıkma ve “Milas ilçe sınırlarına girmeme” cezasına çarptırılan şahıs, Gümüşel adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gümüşel, avukatı aracılığıyla Milas Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurdu. Gümüşel, adli kontrol kararının kaldırılmasını talep etti.

Gümüşel’in 1 Ağustos’ta verdiği temyiz dilekçesinde Akbelen direnişinde yaşananlar sıralanmıştı. Dilekçede 10 günlük süreçte yaklaşık 50 tutuklama yapıldığı belirtilirken; Şu kelimeler kullanıldı:

“Vurgulanması gereken nokta, Akbelen direnişini kırmak amacıyla yürütülen seri ve toplu gözaltı süreçlerinde benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk sergilendiğidir. Bu bağlamda:

– İsyancılar, tüm yakalama süreçlerinde güç kullanımının sona ermesinin üstesinden gelinerek ve çokça şiddet kullanılarak yakalandı. Bu yakalama süreçlerinde kafa travması geçiren ve parmakları kırılan bazı direnişçiler oldu. Tutuklanan isyancılar haklarında yürütülen işlemlerden haberdar edilmeden saatlerce karakolda tutuldu, yakınlarına haber verilmedi ve avukatlarıyla görüşmeleri engellendi.

“DİRENİŞÇİLERİN TELEFONLARI GERÇEKTEN SAVCILIK TALİMATLARI NEDENİYLE KESİNLİKLE GÖRÜLMEKTEDİR”

-Bu el koyma işlemine ilişkin herhangi bir tutanak tutulmadığı, telefon incelemeleri vs. yapılmadığı için savcı kararı olmamasına rağmen isyancıların tümünün cep telefonlarına fiilen el konuldu. amaç.

-Ele geçirilen isyancılar ile görüşmek üzere tutuldukları Milas İlçe Jandarma Komutanlığı’na gelen avukatların, komutanlık binası bahçesine zorla girmeleri ve isyancılarla görüşmeleri engellendi.

“AVUKATLARA ULAŞILDI, ARAŞTIRILDI VE CEP TELEFONLARI GÖRÜLDÜ”

– Yine ender bir şekilde direniş alanında yakalama ve gözaltı süreçlerinin takibi görevini yürüten avukatlar yakalandı. Hukuki sorunlara rağmen arandılar ve cep telefonlarına el konuldu.

– Yukarıda açıklandığı üzere, isyancılara yönelik yakalama ve diğer soruşturma süreçlerinde ciddi hukuk ihlalleri meydana geldi ve geri alma süreçlerinde çok fazla güç kullanıldı. Bu durum kolluk kuvvetleri arasında isyancılara karşı ciddi bir husumet olduğunu göstermektedir. Bu prestije sahip soruşturmalar kapsamında bu kolluk kuvvetleri

Şirketin tuttuğu tüm tutanakların bu husumetten etkilenme ihtimalinin yüksek olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

Hesaba katılmalıdır.

– Son 10 günde polis direniş alanına onlarca kez müdahale etti, onlarca kişi haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı, kafa travması, parmak kırılması gibi şiddetle karşılaştı. Ancak tüm bu süreçte (Milas Ören karayolunun trafiğe kapatılarak yapılan eylemler dahil) 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na karşı tek bir işlem yapılmadı, tek bir direnişçi bu suçtan soruşturulmadı ve 2911 ihlali iddiasıyla ilgili soruşturma açılmadı. Bu itibarla direniş alanında gerçekleştirilen eylem ve faaliyetlerin barışçıl yöntemlerle gerçekleştirildiği ve hakların kullanılması kapsamında olduğu kolluk kuvvetleri ve Milas Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edilmektedir. kanun.

açık.

-İtiraz konumuz açısından cevaplanması gereken sorun, direniş alanında gerçekleşen eylem ve faaliyetlerin aleyhine bile olmadığı halde, kolluk kuvvetlerinin bu faaliyetlere onlarca kez ısrarla neden müdahale ettiğidir. Yani hareket ve faaliyetler barışçıl ve hukuka uygun olduğuna göre, polisin yaptığı müdahaleleri, yani sözde ‘kamu görevi’ olarak değerlendirmek mümkün müdür? hukuk, gerekli ve yasal?

Resim: ARŞİV

habergazipasa.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu